Orijinal adıyla Uragiri wa Boku no Namae wo Shitteiru, İngilizcesiyle Betrayal Knows My Name, Türkçesiyle İhanet Adımı Bilir, kısaca Uraboku. Üç-dört gün öncesine kadar bitirdiğim bir başka kısa soluklu anime.
Kısaca konusunu özetlersek, özel gücü iyileştirme yeteneği olan Yuki adında esas karakterimiz var. Yuki, yüzyıllar boyu sürekli reekarne olarak dünyaya gelen Giou adında bir klanın üyesi ve klan yaklaşan savaş için hazırlıklar içinde. Yuki'nin gücü klanın acayip işine yarayacağı için Yuki'yle bağlantı kurarlar ve nihayetinde kendi safhalarına çekerek savaşa ilerlerler.
Animenin büyük aşkına gelirsek, Zess, gerçek adıyla Luka, Şeytan Kral'a hizmet eden bir Opast. Klanını terk etmiş bir hain. Dünyanın en yakışıklı adamı. Yuki'ye aşık olarak klanına ihanet etmiş ve kendini Yuki'ye adamış. Animenin başında sürekli dönen meşhur bir sahnesi ve meşhur bir sözü ver Luka'nın: "I will not betray you."
Anime, çok güzel, merak uyandırıcı ama garip bir şekilde sıkıcı. Açıkçası tam bir savaş bile sayılamayacak çarpışma için 23 bölüm bekletildik ve sürekli Yuki'nin rahatsız edici ses tonuna mağruz kaldık. Aslında animeye başlama sebebim tumblrda blog blog dolaşırken karşıma çıkan Luka ve tabii ki kendisine feci şekilde tutulmam. Animeye devam edişimin en büyük etkeni yine kendisi.
Animenin şarkıları çok iyi, kesinlikle çok çok iyi. Özellikle karakterler uzağa dalmış gitmiş pozisyondayken, Kanata-san kendini gösterdi mi iki taraf arasındaki bakışmalarda, Yuki kendince vaazlar verirken çalan bir müzik var ki hemen bulup indirdim. (Bu şarkı oluyor, tık)
Uraboku Opening 1
Anime çizimleri de şarkılar kadar iyi. Detaylar belirtilmiş. (Bunu Luka sahnelerini epeyce incelemiş bir şekilde söylüyorum) Opening sahneleri çok güzel, beni tekrar tekrar Luka'ya aşık etmiştir.
Karakter Analizi:
Giou Yuki
Giou Yuki: Önceki hayatlarında kadın olan, Luka'nın biriciği, yeni hayatında yetimhanenin ağabeyi, okuldaki kızların gözbebeği, ergen erkek. Aslında erkek de diyemiyorum, dış görünüş erkek (Animenin sonlarına doğru çok kızlaştırmışlar, gerçi çok sevimli de olmuştu) ama kişiliğini önceki hayatından almış. Anime boyunca Yuki çok düşünceli gibi, seiyuusunun sesinin katkısıyla sanki her bölümde grip olmuş, nezle olmuş gibi. Utangaç diyemem, içine kapanık da diyemem, çok boş esas karaktere göre. Bu boşluğu çok sıkmış olabilir belki bilmiyorum. Ama animede Luka'ya mesafe koyup durdu, düşündükçe sinirlerim artıyor bak. (Ben o mesafeyi sezdim, her ne kadar Luka nerede deyip dursa da)
Luka (Kalpler)
Luka/Zess: Süper yakışıklı erkek. Erkek listemde ikinci sıraya taht kurmuş insanüstü varlık. Kişiliğiyle, ağzından çıkan sözlerle tam bir beyfendi. Kendi sınıfında bir numara...diye gider. Kısaca ben bu adama aşığım. Hayranıyım, çok severim.
Tsukomo ve Toko
Hotsuma ve Shusei
Zweilt Topluluğu: Tsukomo&Toko kardeşler, hiç de kardeş gibi değiller. Mangayı okumadım, tumblrda arattığımda benimle aynı fikir de olacaklardır ki Tsukomo ve Toko'nun yiyiştiğini pekçok resim paylaşılmış. UraBoku Shounen-Ai olarak kategorilize edilmiş bir anime, belki ensest bir ilişki olabilir, fikrim yok, mangada böyle sahneler olabilir. Ayrıca Toko'yu Luka'nın sırtına yaslanırken çok kıskandım, neden diye sebepler aradım, kahroldum. Hotsuma&Shusei ise sanırım Shounen-Ai olma sebebi. Arkadaştan öteler ama dillendirmiyorlar. Romantik sahneleri var bu ikilinin animede, Luka&Yuki'yi saymazsak en iyileri bu ikili oluyor. Hotsuma'nın aksiliğiyle, Shusei'yi yaralarıyla seviyoruz. Animenin sonunda ortaya çıkan Kuroto ve Senshirou ise yine güzel bir ikili. Kuroto'nun Tsubaki'yle nişanı bozmasından hiç hoşlanmadım açıkçası, Tsubaki sevdiğim karakterlerden. Tam bi' feminist.
Yazı Sonu: Animeye puanım 9/10. Ara ara çok sıkıldım, animenin bendeki tek eksiği bu galiba.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder